Solucan Gübresi Üretiminin Etkenleri
23-11-2020
17:40
Günümüzde dünyanın pek çok bölgesinde nüfus artışına, ekolojik koşullara ve tarımsal kaynaklara bağlı olarak besin sıkıntısı görülmekte, ayrıca gelecekte de bu besin sıkıntısının artacağı tahmin edilmektedir. İnsanoğlu ihtiyaç duyduğu besinleri karşılarken aynı zamanda doğal yasamı ve doğal kaynakların sürdürülebilirliğini de düşünmek zorundadır.
Hem şimdiki hem de gelecekteki dünya nüfusunun besin açığını kapatmak için çok çeşitli çözümler üretilmektedir. Bazı çevrelerin sıklıkla telaffuz ettiği çözümlerden birisi de tarım alanlarının genişletilmesidir. Bu çözüm, tarımsal ürün miktarını artırmak için daha fazla tarım alanı açmak ormanlık alanların azalması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, bu durum su ve rüzgâr erozyonu ile kısmen küresel ısınma gibi birçok olumsuz çevresel sonuçları da beraberinde getirecektir. Beklenen bir sonuç olarak bu süreçte doğal hayat da zarar görecektir. Bu nedenle tarım alanlarını genişletmek yerine mevcut arazi varlığının korunması, problemli alanlarda yapılacak ıslah uygulamaları, uygun tohumluk seçimi, zirai ilaç ve gübre gibi tarımsal girdilerin düzenli ve planlı kullanılması, hasat kayıplarının en aza indirilmesi gibi uygulamalar dikkate alınmalıdır.
Çiftçilerimizin süratle ve en kısa sürede tamamen organik olan bünyesinde hiç bir kimyasal atık bulundurmayan solucan gübresi kullanımına yönlenmelerinin önü açılmalıdır. Bu vesileyle de dış bağımlılığımız olan kimyasal gübreleri en aza indirerek ekonomimizin de iç dinamiklerimizle güçlenmesini sağlamak adına da katkısı olacaktır. Ayrıca kimyasal gübre fabrikalarındaki eşdeğer gübre üretiminin yapım aşamasında kullanılan makine gücünün yerini insan faktörü alacaktır. Sadece kullandığımız kimyevi gübrelerin % 10’ unu bile organik gübreye çeviriyor olmamız 1000 adet solucan gübresi üretim çiftliğinin kurulması anlamına gelmektedir. Bu da istihdamda 4000’i mühendis, 2000’i kalifiye eleman ve 4000’i de vasıfsız işçi olarak istihdam edilebileceği 10 bin kişi anlamına gelmektedir. Günümüz şartlarında işsizlik oranlarına bakıldığında hiç de küçümsenecek bir rakam olmadığı ortadadır.
Solucanların Efendisi
Mehmet Emin PURSA
Hem şimdiki hem de gelecekteki dünya nüfusunun besin açığını kapatmak için çok çeşitli çözümler üretilmektedir. Bazı çevrelerin sıklıkla telaffuz ettiği çözümlerden birisi de tarım alanlarının genişletilmesidir. Bu çözüm, tarımsal ürün miktarını artırmak için daha fazla tarım alanı açmak ormanlık alanların azalması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, bu durum su ve rüzgâr erozyonu ile kısmen küresel ısınma gibi birçok olumsuz çevresel sonuçları da beraberinde getirecektir. Beklenen bir sonuç olarak bu süreçte doğal hayat da zarar görecektir. Bu nedenle tarım alanlarını genişletmek yerine mevcut arazi varlığının korunması, problemli alanlarda yapılacak ıslah uygulamaları, uygun tohumluk seçimi, zirai ilaç ve gübre gibi tarımsal girdilerin düzenli ve planlı kullanılması, hasat kayıplarının en aza indirilmesi gibi uygulamalar dikkate alınmalıdır.
Çiftçilerimizin süratle ve en kısa sürede tamamen organik olan bünyesinde hiç bir kimyasal atık bulundurmayan solucan gübresi kullanımına yönlenmelerinin önü açılmalıdır. Bu vesileyle de dış bağımlılığımız olan kimyasal gübreleri en aza indirerek ekonomimizin de iç dinamiklerimizle güçlenmesini sağlamak adına da katkısı olacaktır. Ayrıca kimyasal gübre fabrikalarındaki eşdeğer gübre üretiminin yapım aşamasında kullanılan makine gücünün yerini insan faktörü alacaktır. Sadece kullandığımız kimyevi gübrelerin % 10’ unu bile organik gübreye çeviriyor olmamız 1000 adet solucan gübresi üretim çiftliğinin kurulması anlamına gelmektedir. Bu da istihdamda 4000’i mühendis, 2000’i kalifiye eleman ve 4000’i de vasıfsız işçi olarak istihdam edilebileceği 10 bin kişi anlamına gelmektedir. Günümüz şartlarında işsizlik oranlarına bakıldığında hiç de küçümsenecek bir rakam olmadığı ortadadır.
Solucanların Efendisi
Mehmet Emin PURSA